GÜNCEL COVID-19 Pandemisinde HAZIR GİYİM ÜRETİCİSİ ÜLKELER NE DURUMDA?
29 Nisan 2020

1 Aralık 2019 tarihinde Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve mart ayında tüm dünyanın sağlığını tehdit eden pandemiye dönüşen COVID-19 virüs salgını, 27 Nisan 2020 tarihinde dünya genelinde onaylanmış vaka 3 milyonun üzerine çıkarken yaklaşık 210 bin kişi hayatını kaybetti. 886 bin kişinin iyileşerek hastalığı yendiği ve salgının daha kontrollü ilerlediği bu dönemi salgının birinci dalgası olarak tanımlayan uzmanlar insanları ikinci dalgaya karşı uyarırken, küresel ekonomiyi canlı tutan sektörlerin başında gelen tekstil ve hazır giyim sektörü de uzun yıllardır görmediği en büyük düşüşü yaşıyor. “COVID-19 Pandemisinde Şirketler Ne Yapacak?” yazı dizimizin bir önceki bölümünde moda endüstrisine değinmiştik. Şimdi ise aralarında Türkiye’nin de olduğu hazır giyim ve tekstil üreticisi ülkelere kısaca göz atıyoruz.

 

 

SALGININ BAŞLADIĞI NOKTADAN TOPARLANMA SİNYALİ

 

COVID-19 salgını küresel ekonomiyi sarstı ve tüm sektörlerde tedarik zincirlerini, üretimi, arz ve talebi bir anda aşağı çekti. Dünyadaki yerel endüstrileri ve geçim kaynaklarını ciddi şekilde etkileyen salgının şu anda dünya genelinde tahminen üç milyar insanı izole ettiği tahmin ediliyor.

 

COVID-19'dan etkilenen ilk ülke olan Çin, tekstil sektöründe gerek üretim kapasitesi ile gerekse sektörün ihtiyacı olan hammadde ve yarı mamul tedariki konusunda dünya lideri konumunda. 1 milyar 393 milyon nüfusu ile hazır giyimin önemli pazarlarından biri olan Çin, aynı zamanda birçok küresel markanın üretim merkezi. Dolayısı ile pandemi salgınında doğal olarak kilit ülke statüsü kazanan Çin’in içinde bulunduğumuz hafta hızla toparlanması küresel anlamda bir iyimserlik yarattı. Ülkede iki aydır devam eden izolasyon ve seyahat yasağının ardından otobüsler ve metrolar tekrar çalışmaya, mağazalar yeniden açılmaya başladı. Çin'deki şirketlerin birçoğu gerekli önlemleri almak kaydı ile yüzde 80 ila yüzde 100'lük kapasiteyle üretime başlamış durumda. Fakat, Çin ekonomisinin en büyük destekçisi olan ihracat kapısı hala kapalı. Çünkü, Çin ironik biçimde virüsün yurt dışı etkileşimi ile yeniden ülkeye girmesinden korkuyor.

 

Sadece Çin değil, küresel markalar için üretim yapan Türkiye, Bangladeş, Vietnam, Kamboçya gibi ülkeler de aynı şekilde salgından olumsuz yönde etkilendiler. Özellikle hızlı modanın en çok kazanan markaları İspanyol Zara, (Inditex) ve Mango, İngiliz Marks & Spencer ve Primark, İsveçli H&M ağırlıklı olarak gelişmekte olan ülkelerdeki tedarikçi fabrikaları aracılığıyla üretim yaptıklarından talep ve arzın bir anda dondurulması bu fabrikaları ve çalışanları zor duruma sokmuş durumda. Myanmar’dan, Kamboçya’dan dahi hızlı moda markalarına üretim yapan fabrikalarda toplu işten çıkarılmaların yaşandığı haberleri geliyor. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından yapılan bir değerlendirmede salgının yarattığı iktisat ve emek krizi, küresel işsizliği yaklaşık 25 milyon artırabileceğine dikkat çekiyor.

 

Önceliği salgınla mücadeleye veren ülkeler, bir yandan da ekonomik sıkıntıları aşacak tedbirler alarak, çeşitli destek programlarıyla hem işletmelerin hem bu işletmelerde çalışanların bu sıkıntılı dönemi atlatmasına çalışıyor. Tıpkı salgınla mücadele gibi ekonomik krizle mücadelede de her ülkenin kendine ait çözümler ortaya koyduğu görülüyor. Mesela Endonezya’da hükümet imalat sektörü için kurumlar vergisini yüzde 30 oranında azaltarak sektör bazında teşvikleri devre alırken, Pakistan salgın sırasında sadece ihracata yönelik birimlerin faaliyetlerini sürdürmesine izin verdiğini duyurdu. Şimdi gelin, tekstil ve hazır giyimde dünyanın 10 ülkesine biraz daha yakından bakalım.

 

 

ÇİN

 

1979 yılında açık kapı politikası ve ekonomik reformların uygulamaya konmasından bu yana hızla gelişen Çin'in en önemli ihracat kalemlerinden birisini yüzde 20’lik payla tekstil ve hazır giyim oluşturuyor. Küresel pazarın yarısından fazlasını oluşturan Çin tekstil endüstrisi, 266,41 milyar dolarlık ihracat cirosuyla dünyanın en büyük üreticisi ve ihracatçısı. Düşük maliyetli üretim, sadık bir işgücü, hammadde zenginliği, oturmuş bir endüstriyel yapı, yüksek teknoloji makineler, devasa iç pazar ve küresel pazardaki rekabetçi tavrı sektörün gücünü oluşturuyor. Pamuk, yün, keten, ipek gibi doğal elyafların yanı sıra kimyasal elyaflar konusunda da eli güçlü olan Çin, örme ve dokuma sanayisi dışında baskı-boya-terbiyesi, bitmiş tekstil ürünleri imalatı konusunda da iyi durumda.

 

Çin’in önümüzdeki yıllarda önüne çıkan en büyük engel, artan işgücü maliyetleri ve giderek katılaşan çevre politikaları. Çinli giyim şirketleri bununla başa çıkmak için endüstriyel altyapılarını iyileştirmeye ve üretim süreçlerini modernize etmeye odaklanmış durumda.

 

Hazır giyim ve tekstil sektöründe bugün 24 bin işletme ve yaklaşık sekiz milyon işverene sahip olan Çin’de COVID-19 virüsünün pandemiye dönüştüğü mart ayında yaklaşık 3.28 milyar metre giysi kumaşı üretildi. 2019 yılında aylık üretim hacmi ortalama 4 milyar metre olan Çin’in salgınla birlikte hazır giyim ihracatı da büyük oranda düştü. 2019 yılında yüzde 3,5’lik bir artış sağlayan hazır giyim ihracatının eski performansını tekrar yakalaması ise zaman alacak gibi görünüyor. Özellikle salgın sonrası küresel markaların tedarik zincirlerini gözden geçirerek üretim noktalarını daha iyi kontrol edebilecekleri yakın bölgelere taşıma ihtimali Çin’i yeni tedbirler almaya itiyor.

 

 

HONG KONG

 

Çin’den bağımsız olarak ele alınabilecek Hong Kong da önemli bir tekstil üretim merkezi olarak dikkat çekiyor. 27 Nisan itibariyle bin vakanın olduğu ve sadece 4 ölümün yaşandığı Hong Kong salgını çok daha kolay atlatacak gibi görünüyor. Boyalı ve baskılı kumaşları ile öne çıkan Hong-Kong pamuk iplik, kot dokuma, panel örgü ve ince ayar pamuklu örgü konusunda güçlü bir üretici ihracatçı.  20 milyar doları geçen ihracatıyla dünyanın sayılı tekstil ve hazır giyim ihracatçısı olan Hong Kong, aynı zamanda Orijinal Tasarım imalatçısı (ODM) ve Orijinal Ekipman Üreticisi (OEM) kimliği ile yerel ve uluslararası pazarın taleplerini karşılıyor.

 

 

ALMANYA

 

Moda dünyasında adı Fransa ve İtalya gibi anılmasa da Almanya, tekstil ve hazır giyimde köklü bir geçmişe, yenilikçi ve mühendislik disiplinine sahip bir ülke. Son on yıldaki hamleleri ile düşük maliyetli yüksek hacimli üretimleri yüksek kaliteli ürünlere dönüştürmeyi başaran Almanya, bugün sektörde yüksek kaliteli tekstil ve giyim ürünleri ve aksesuarları ile biliniyor. Örme kumaş, suni elyaf, sentetik iplik ve tekstil makineleri konusunda 40 milyar doları aşan ihracatı ile dünyanın en büyüklerinden olan Almanya, diğer Avrupa ülkelerine göre COVID-19 salgınını en iyi kontrol eden ülkelerden biri oldu. 27 Nisan itibariyle 159 bine yakın vaka 6 bin can kaybının yaşandığı ülkede normalleşmeye dönük ilk adımlar atılmaya başlandı. COVID-19’un çalışanlara, küçük ve orta ölçekli işletmeler ile küresel markalarına olumsuz etkisini azaltmak için 756 Milyar Euro’luk paket açıklayan Almanya, özellikle üretim yapan büyük Alman markalarını koruma konusunda üst düzeyde hassasiyet gösteriyor.

 

 

HİNDİSTAN

 

Hindistan'ın Indus Vadisi, MÖ 5.000 yıllarında pamuğun eğrilip, boyanıp, örüldüğü, tekstilin doğduğu yer olarak kabul ediliyor. Vadide üretim hâlâ devam ediyor, fakat bugün daha büyük ölçekli üretimin yapıldığı Tamil Nadu bölgesi hazır giyim ihracatının merkezi durumunda. Hindistan 25 Mart-14 Nisan arasında ciddi bir sokağa çıkma yasağı uyguladı. Fabrika ve atölyelerin kapalı olması nedeniyle hazır giyim sektörünün önemli tedarikçilerinden olan Hindistan’ın önümüzdeki dönem hazır giyim ve tekstil üretim ve ihracatının önemli oranda düşeceği öngörülüyor.

 

Hindistan Marka Eşitliği Vakfı verilerine göre endüstriyle üretimde yüzde 14’lük payla Hindistan ekonomisinde kilit rol oynayan Tekstil ve Hazır Giyim sektörü, ülkenin ihracat gelirinde yüzde 17 gibi bir paya sahip. Hazır giyim endüstrisinin yaklaşık yüzde 80'ini oluşturan mikro, küçük ve orta ölçekli işletmeler daha çok Avrupa ve ABD markalarına üretim yapıyor. Dolayısı ile COVID-19 virüs salgını dolayısı ile felç olan bu pazarlardan sipariş gelmemesi sektörü zora sokmuş gözüküyor. Hindistan Hazır Giyim Sanayicileri Derneği'ne (CMAI) göre, korona virüs salgını dolayısı ile hükümetten destek gelmez ise ciddi bir iş kesintisi olabilir. Yediden fazla kişiyi istihdam eden 3 bin 700 işletmeyi bünyesinde bulunduran CMAI, üyelerinin çoğunun 3-6 ay boyunca onları görecek türden rezervleri olmadığını söylüyor.

 

CMAI Başkanı Rahul Mehta, konfeksiyonun durması halinde, kumaşçısından, fermuar ve etiketçisine kadar tüm zincirin bundan etkileneceğini söylüyor. Hindistan Tekstil Endüstrisi Konfederasyonu da (CITI) hükümetten, korona virüsü yayılmasının ardından tekstil endüstrisinin karşılaştığı krizi hafifletmek için tekstil ve konfeksiyon sektörü için derhal bir yardım paketi duyurmasını istedi. Sektörün talepleri arasında banka faiz oranlarının düşürülmesi, işletmelerin barka borçlarının ötelenmesi için moratoryum ve yeni kredi olanaklarının sağlanması bulunuyor. Hindistan'daki tekstil ve hazır giyim endüstrisi yıllık 37.11 milyar dolarlık ihracat cirosuyla dünyanın beşinci üreticisi ve ihracatçısı konumunda. Hint Tekstil Endüstrisi genel olarak iki bölüme ayrılıyor: Birincisi, örgütlenmemiş sektör geleneksel araç ve yöntemleri uygulayan küçük ölçekte işletilen el dokuma, el sanatları ve ipekböcekçiliğinden oluşuyor. İkincisi, modern makine ve teknikleri uygulayan daha organize sanayi kuruluşlarından oluşuyor. Hindistan’da özellikle eğirme, dokuma, işleme ve konfeksiyon gibi tekstil ürünlerinin seri üretiminde yoğun teknoloji kullanılıyor.

 

Bir sonraki: “HAZIR GİYİM ÜRETİCİSİ ÜLKELER NE DURUMDA?

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YAZILAR Diğer Yazılar