ABİYE TASARIMCILARI ERBAY EKİNCİ: 25 Yıldır Moda Tasarlıyor
25 Temmuz 2019

“2019/20 Sonbahar-Kış sezonu için hazırladığım koleksiyona kiremit rengi, hardal, mürdüm, narçiçeği gibi sıcak renkler girdi. Siyah, pudra ve kemik rengi ise her sezon olduğu gibi önümüzdeki kışta koleksiyonumda yer alacak. “

 

Meslekte 25’inci yılını kutlayan moda tasarımcısı Erbay Ekinci, Osmanbey piyasasının yakından bildiği bir isim. Özellikle abiye tasarımı konusunda uzmanlaşan Ekinci, Osmanbey’in önde gelen birçok firmasında başarılı koleksiyonlara imza attıktan sonra, beş yıl önce kendi markasını hayata geçirdi. Bu süreçte piyasa ile ilişkilerini de devam ettiren Erbay Ekinci, şu an Nakiye Elgün Sokak’ta bulunan atölyesinde hem kendi markası için, hem de işbirliği yaptığı firmalar için koleksiyon hazırlıyor. Ayrıca kişiye özel dikim hizmeti de veren tasarımcının, Kadıköy’de bir de perakende mağazası bulunuyor.

Atölyesinde ziyaret ettiğimiz Erbay Ekinci’ye merak ettiklerimizi sorduk.

 

Moda tasarımcısı olarak meslekte kaçıncı yılınız ve ne kadar zamandır Osmanbey’desiniz?

Benim meslekte 25’inci yılım, 24 yıldır da Osmanbey’deyim. Benim staj dönemlerim, çıraklık dönemlerim hep Osmanbey’de geçtiği için burası benim evim gibi oldu.

 

Baştan bu yana abiye mi tasarlıyordunuz?  

İlk başta abiye yoktu. Aralarında Roman, Bessini gibi ulusal markaların da olduğu birçok markaya günlük giyim koleksiyonları hazırladım.  Daha sonra abiye tasarımına yönelince bu işi daha keyifle yaptığımı ve tasarımcı kimliğime çok daha uygun olduğunu fark ettim.

 

Kendi markanızı ne zaman kurdunuz ve buna nasıl karar verdiniz?

Uzun süre piyasanın önde gelen birçok abiye markasına koleksiyon hazırladıktan sonra beş yıl önce Erbay Ekinci tasarımcı markasını hayata geçirdim. Firmalara koleksiyon hazırlarken zaman zaman kişiye özel ‘haute couture’ hizmeti veriyordum zaten. Bu arada Erbay Ekinci Elegant diye bir parfüm çıkardım ve bu koku çok sevildi. Gerek haute couture hizmeti verdiğim müşterilerimden gelen talepler, gerekse parfüm markasının gördüğü ilgi tasarımlarımı kendi markamla piyasaya sunma isteğini güçlendirdi ve sonuçta Erbay Ekinci markasını kurdum. Markamı önce kişiye özel dikim, yani ‘haute coture’ olarak konumlandırdım. Bu sırada piyasada beni tanıyan firmaların desteği ve yönlendirmesiyle toptan üretim için ufak ufak üretim yapmaya başladım. Şu an Nakiye Elgün Sokak’ta bulunan yerimiz atölye ve ‘showroom’ olarak hizmet veriyor. Kişiye özel dikim, provaları burada yapıyorum. Aynı şekilde toptan satış için hazırladığım modeller ve firmalara hazırladığım koleksiyonlar da buradan çıkıyor. Piyasanın önde gelen iki firmasına kendi etiketimle ürün veriyorum. Bir de A’dan Z’ye koleksiyonunun tamamını hazırladığım bir firma var. Bunların dışında son olarak, Kadıköy’de bir perakende mağazası açtım. Oradan aldığım geri dönüşlerden şu an çok memnunum.

 

Her tasarımcının hayalidir kendi markasını hayata geçirmek. Öte yandan, ticaret genel olarak tasarımcının uzak durduğu bir alan. Sizin için zor bir süreç olmalı…

İtiraf etmeliyim ki zorlandığım noktalar oldu. Ticarete girince çok sancılı bir dönemden geçiyorsunuz. Çünkü o ana kadar ürünü nasıl sattığınızla değil, işin daha çok tasarım yönüyle ilgilenmişsinizdir. Haliyle işin ticari boyutuna yoğunlaşınca iş yükünüz artıyor ve enerjinizin büyük bir bölümünü o yöne kaydırmanız gerekiyor. Özellikle yeni başlamışsanız, her an her şeyi kontrol etmek tasarımcı yönünüzü de olumsuz etkiliyor. Bir kere hayal gücünüz zayıflıyor. Bu yüzden bir tasarımcı ticarete soyunup markalaşmaya girdiğinde, kendisinin yine tasarım alanında kalması, işin ticari boyutu için ise profesyonel bir destek alması gerektiğini düşünüyorum.

 

Perakende mağazası sizin için oldukça yeni bir deneyim. Tasarımlarınız müşteriyle doğrudan iletişim kuruyor. Nasıl karar verdiniz, tepkiler nasıl, bu deneyiminizi sizden dinleyelim.

Buna şans mı diyelim, yoksa içten içe arzuladığım bir şey miydi bilmiyorum. İç piyasaya mal verirken, “burada benim mağazam neden olmasın,” diye bir anlık karar neticesinde Kadıköy Opera Onur Çarşısı’nın üçüncü katında bir perakende mağazası açtım. Daha çok yeni olmasına rağmen benim açımdan çok keyifli. Tasarımlarımı artık doğrudan kullanıcıya sunuyorum. Bunun bana da çok faydası oluyor. İnsanların beklentilerini, ne aradığını, neyden hoşlandığını bire bir görmüş oluyorum.

 

İhracat yaptığınız ülkeleri dikkate alarak kadınların giyimleri değişiyor mu?

Her ülkenin artık bir ortak noktası oldu. Renkler, kumaşlar modeller aynı çizgiye yaklaşıyor. Sosyal medya gibi iletişim kanallarının, film ve dizi sektörünün gelişip yaygınlaşmasının bunda payı var. Ortak bir dilden söz edilebilir. Sadece Ortadoğu ülkelerinde, bizde de Anadolu’da özel günlerde daha gösterişli, kristal taşlı süslü elbiseler tercih ediliyor.

Kaç parçalık koleksiyon hazırlıyorsunuz?

Erbay Ekinci koleksiyonu 70-80 parçalık koleksiyon hazırlıyorum. Biraz fazla hazırlıyorum çünkü koleksiyon hazırlarken ruhumun dinleyip, hayal gücümü serbest bırakıyorum. Dolayısı ile sonradan tekrar göz gezdirdiğimde bazılarını eleyebiliyorum.

 

2019/20 Sonbahar-Kış koleksiyonlarını hazırlamaya başlamışsınızdır herhalde. Bunun üzerinden konuşalım.

Kış sezonu olmasına rağmen sıcak renklere bir geçiş var. Koleksiyonuma özellikle kiremit rengi, hardal, mürdüm, narçiçeği gibi renkler girdi. Siyah, pudra ve kemik rengi ise her sezon olduğu gibi önümüzdeki kışta koleksiyonumda yer alacak.

 

Kumaşlarda neler tercih ediyorsunuz?

Abiye giyim denince genelde akıcı ve likralı kumaşlar akla geliyor ki benim koleksiyonlarımda da var. Fakat ben biraz daha form alabilecek katı kumaşlar kullanmayı seviyorum. Mesela krep kullanacaksam telalanmış olmasını tercih ediyorum. Kadınlar da bundan hoşlanıyor, çünkü sert kumaşlar vücut hatlarını daha sıkı tutuyor.

 

Detaylarda ve süslemelerde neler var?

Birkaç sezondur çokça karşımıza çıkan tüy ve saçaklar önümüzdeki sezon da devam ediyor. Tek omuzlu elbiselere, omuzlarda ve kollarda hacimlere yer verdiğim yeni koleksiyonumda direkt elbise üzerine monte edilebilecek taşlı aksesuarlar da bulunuyor. Taşlarda ise kumaş ile uyumlu renkli taşlar ön planda.

 

Kumaşları nereden temin ediyorsunuz?

Ben kumaşları Osmanbey piyasasından temin ediyorum.

 

Osmanbeydeki kumaş seçeneği sizce bir tasarımcı açısından tatmin edici mi?

Ne kadar çok seçenek olursa tasarımcı açısından o kadar iyi. Osmanbey de bu anlamda zengin kumaş seçeneğine sahip fakat yine de tatmin edici olduğunu söyleyemeyeceğim. Bence kumaşçılar ile tasarımcılar arasında iletişim güçlendirilmeli veya bir işbirliği zemini oluşturmalı. Firmalar kumaş üretirken veya ithal ederken tasarımcıların beklentilerini çok daha iyi analiz etmeli, kumaşa onların gözünden bakmaya çalışmalı.

 

Osmanbey,  son yıllarda abiye giyim konusunda fark edilir bir biçimde bir kümelenme ile adeta Türkiye’de eşi olmayan bir abiye üssü olmuş durumda. Bu konuda ne düşünüyorsunuz, geleceğinden umutlu musunuz?

Evet, Osmanbey bu anlamda öncü konumunda ve abiye üretiminde özel bir konuma sahip oldu. Bu bir avantaj ve iyi bir strateji izlenirse gelişim yönü açık olan bu segment. Biraz destekle daha da güçlendirilebilir. Fakat şöyle bir şey de oluştu: Osmanbey’de abiye giyimde böyle bir yapılanma olunca bilen bilmeyen birçok girişimci bu yana kaydı. Kimisi özenle koleksiyon hazırlarken, bir diğeri de geri planda, sadece piyasadaki firmaları takip ederek ticaret yapmaya çalışıyor. Ayrıca abiyeyi destekleyen nakışçı, işlemeci, taşçı, inci çakmacısı gibi küçük atölyelerin de kendilerini geliştirmeleri bu anlamda çok önemli.  Çünkü abiye, günlük giyim gibi değil, çok özel olmalı. Her ayrıntısında özen istiyor.

Son olarak Erbay Ekinci nasıl çalışıyor? Tasarım ve üretim sürecinizi paylaşır mısınız?

Bir kere modanın içinden biri olarak sürekli modanın içindeyim. Sektördeki gelişmeleri, trendleri, yeni kumaşları ister istemez sıcağı sıcağına takip ediyorsunuz. Dolayısı ile koleksiyona başlamadan önce zaten zihninizde bir şeyler şekillenmeye başlamıştır. Ben genelde bir koleksiyona başlamadan önce iki gün kafamı boşaltmak için dinleniyorum. Sonra farklı bir şeye odaklanmak adına abiye ile hiç ilgisi olmayan bir şeyler tasarlıyorum. Derken asıl yapmam gereken abiye koleksiyon için ilk çizimlere başlıyorum. Eğer bir markaya çalışıyorsam, o firmanın da bir tarzı varsa o tarzın sınırları dâhilinde kalarak tasarım yapıyorum. Ama söz konusu kendi koleksiyonum ise ben kendi tarzımı o sezonun trendlerine, rengine uygun olarak yorumluyorum. Her modeli eskiz olarak elde çalışıyorum. Sonra kumaş seçimine sıra geliyor. Bazen kumaşlar yeni modellere ilham veriyor veya çizimleri revize etmem gerekiyor. Eskizlere son halini verdikten sonra da ilk modelleri burada çıkarıyorum. Sonra kalıplarını çıkarıp anlaşmalı atölyelerde seri üretimini yaptırıyorum.

 

Teşekkür ederim.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER YAZILAR Diğer Yazılar